Yerli yazılım endüstrisinde yatırım ve destek neden artırılmalı

Türkiye’nin teknoloji alanındaki rekabet gücünü artırmak ve gelecekteki teknolojik bağımsızlığını sağlamak için yerli yazılım endüstrisine yapılan yatırımların ve verilen desteklerin artırılması kritik bir gereklilik haline geldi. Savunma, siber güvenlik, iletişim, uzay, blokzincir ve yapay zekâ gibi stratejik alanlarda ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmak, küresel pazarda etkin rol almak ve teknolojik gelişmelerin öncüsü olmak için yerli ve milli yazılım çözümlerinin yaygınlaştırılması şarttır. Yazılım sektörünün desteklenmesi, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda milli güvenlik ve veri egemenliği açısından da stratejik öneme sahip.

Türkiye’nin yazılım endüstrisi son yıllarda büyük bir ivme kazansa da, potansiyelini tam anlamıyla ortaya koyabilmek için daha fazla yatırım, teşvik ve politika desteğine ihtiyaç duyuluyor. Yazılım alanındaki ekosistemin büyümesi, hem yüksek nitelikli istihdam yaratılmasını sağlıyor hem de ülkemizin teknoloji ihracatındaki payını artırıyor. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, yerli yazılımın devlet politikalarına entegre edilmesi ve stratejik sektör ilan edilerek koruma altına alınması, ulusal kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için önemli bir adım olacak. Böylece Türkiye, kendi teknolojik altyapısını inşa ederek dışa bağımlılığını azaltacak ve milli projelerde daha güçlü bir konuma ulaşacak.

Yazılım sektörünün stratejik sektör olarak ilan edilmesi neden önemli

Günümüzde yazılım sektörü, sadece bilişim alanında değil; savunma, ekonomi, ihracat, büyüme ve teknolojik gelişme gibi birçok alanda vazgeçilmez bir stratejik güç olarak kabul ediliyor. Yüksek nitelikli istihdam oluşturmak, yerli unicorn ve decacorn şirketler çıkararak teknoloji ihracatında dünya pazarında söz sahibi olmak, yerli yazılım endüstrisinin potansiyelinin doğru yönetilmesiyle mümkün olacaktır. Türkiye’de bugüne kadar oluşturulan yazılım ekosistemi, ülkenin hızlı gelişim ve büyüme hedeflerine ulaşmasına büyük katkı sağlamıştır. Ancak sektörün daha güçlü ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesi için devletin bu alanda daha fazla koruyucu ve teşvik edici rol üstlenmesi gerekiyor.

Yazılımı stratejik sektör olarak ilan etmek, yerli girişimlere öncelik tanınmasını ve ulusal projelerde yerli yazılımların tercih edilmesini sağlayacaktır. Böylece ithalat azaltılırken, yerli teknoloji ihracatı ve ekonomik katma değer artacaktır. Aynı zamanda, siber güvenlik ve veri gizliliği gibi konularda ulusal kontrol sağlanacak, devletin dijital altyapısı daha güvenli ve sürdürülebilir hale gelecektir. Stratejik sektör ilanı, üniversiteler, kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında daha güçlü bir iş birliği zemini de oluşturacaktır.

Türkiye’nin yerli yazılımda 2030 vizyonu ve hedefleri

Türkiye’nin yerli yazılım ekosistemi için önümüzdeki döneme dair büyük hedefleri bulunuyor. 2030 yılına kadar yazılım ihracatını 30 milyar dolara çıkarma, yılda 4 milyar dolar ithalatı yarıya indirerek 2 milyar dolar tasarruf etme, en az 1 milyon nitelikli yazılımcı yetiştirme gibi somut hedefler masada. Ayrıca veri merkezlerinden 5G altyapısına, uzay ve savunmadan açık kaynak yazılım teknolojilerine kadar tüm stratejik alanlarda yerli ve milli yazılım çözümlerinin kullanılması, devletin ciddi tasarruf elde etmesini ve teknolojik bağımsızlığın güçlenmesini sağlayacak.

Bu hedeflere ulaşmak için kamu, özel sektör, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve bilişim medyası temsilcilerinin iş birliği içinde hareket etmesi büyük önem taşıyor. Sektördeki farklı fikirlerin ve deneyimlerin bir araya getirilmesiyle yeni bir yol haritası oluşturulabilir. Ortak akıl ve iş birliğiyle yerli yazılım endüstrisi, hem ulusal hem de küresel düzeyde rekabetçi ve yenilikçi bir konuma ulaşacaktır. Yatırım, teşvik ve politik desteğin artırılması, Türkiye’nin yazılımda dünya liginde kalıcı yer edinmesinin önünü açacaktır.

Yerli yazılımda stratejik atılım için öneriler

Türkiye’nin yazılım endüstrisinde sürdürülebilir büyüme ve küresel rekabet için şu adımlar öncelikli olarak atılmalıdır:

• Yazılımın milli politika ve stratejilere dahil edilmesi

• Stratejik sektör olarak ilan edilip koruma altına alınması

• Ar-Ge, eğitim ve teşvik mekanizmalarının geliştirilmesi

• Yüksek nitelikli yazılımcı ve bilişimci yetiştirilmesi

• Kamu projelerinde yerli yazılım önceliği

• Özel sektör, kamu, üniversite ve STK’lar arasında güçlü iş birliği

Bu adımlar, Türkiye’nin dijital dönüşümünü hızlandıracak, yerli yazılım sektörünün küresel pazarda rekabet gücünü artıracaktır. Ülkemizin teknolojik bağımsızlığını ve sürdürülebilir ekonomik büyümesini garanti altına almak için şimdi, tüm paydaşların birlik ve beraberlik içinde hareket etme zamanı.