Türkiye dijital altyapısında dev bir dönüşümün eşiğinde. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yaptığı son açıklamalara göre, Türkiye genelinde 5G uyumlu telefon sayısı 22 milyona ulaştı. Bu rakam, ülkenin 5G teknolojisine geçiş sürecinin ne kadar ileriye taşındığını gösterirken, aynı zamanda kalan eksiklerin de altını çiziyor. Türkiye’de 85 milyona yakın mobil abone bulunuyor ve bu kullanıcıların yalnızca dörtte biri 5G destekli cihaz kullanıyor. Bu tablo, Nisan 2026’da başlaması beklenen 5G dönemi öncesinde atılması gereken adımların önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
Türkiye’de 5G hazırlıkları hız kazandı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı uzun süredir devam eden altyapı yatırımları ve test süreçlerinin ardından 5G’ye geçişte kritik bir aşamaya geldi. Bakan Uraloğlu’nun açıklamasına göre, 16 Ekim 2025 tarihinde yapılacak 5G ihalesi, bu dönüşümün resmi başlangıcı olacak. İhale için belirlenen 2 milyar 125 milyon dolarlık başlangıç bedeli, Türkiye’nin 5G teknolojisine geçişte ne kadar iddialı bir plan izlediğini gösteriyor. Bakan, 5G’nin sadece yüksek hız anlamına gelmediğini, aynı zamanda endüstri, sağlık, ulaşım ve savunma gibi stratejik alanlarda da çığır açacak bir teknoloji olduğunu vurguladı. Bu kapsamda, altyapı hazırlıklarının hem kamu hem de özel sektör iş birliğiyle sürdürüldüğünü belirtti. Türkiye, 5G’ye doğrudan geçiş yerine kademeli bir geçiş planı izleyerek hem altyapı uyumunu hem de kullanıcı geçiş sürecini dengelemeyi hedefliyor.

22 milyon 5G destekli telefon: Rakamlar ne söylüyor?
Bugün itibarıyla Türkiye’de 22 milyon civarında 5G destekli cihaz bulunuyor. Ancak bu toplam mobil abone sayısının yalnızca yüzde 25’ine denk geliyor. Bakan Uraloğlu, bu farkın kapatılması için önümüzdeki dönemde yaklaşık 63 milyon adet yeni 5G uyumlu telefonun piyasaya girmesi gerektiğini ifade etti. Bu durum, hem üreticiler hem de operatörler için büyük bir fırsat anlamına geliyor. Çünkü 5G uyumlu telefonların yaygınlaşması, cihaz pazarını da hareketlendirecek. Apple, Samsung, Xiaomi, Oppo ve Vivo gibi markaların 5G destekli modellerine olan talebin artması bekleniyor. Öte yandan, uygun fiyatlı 5G cihazların yaygınlaşması için devletin vergi teşvikleri ve operatör kampanyaları gündeme gelebilir.
5G ihalesi: Türkiye için stratejik bir adım
5G ihalesi, Türkiye’nin dijital geleceğini şekillendirecek en önemli adımlardan biri olarak görülüyor. 16 Ekim 2025 tarihinde yapılacak ihalede, Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom gibi büyük operatörlerin yarışması bekleniyor. Bu ihalede kazanan firmalar, belirlenen frekans bantlarında 5G hizmeti sunma hakkı elde edecek. İhalenin ekonomik büyüklüğü kadar stratejik önemi de dikkat çekiyor. Çünkü 5G, yalnızca daha hızlı internet değil, aynı zamanda akıllı şehirler, otonom araçlar, uzaktan sağlık hizmetleri ve nesnelerin interneti (IoT) gibi teknolojilerin temel altyapısını oluşturacak. Türkiye, bu dönüşümle birlikte hem yerli üretimi desteklemeyi hem de dijital bağımsızlığını güçlendirmeyi amaçlıyor. Bakan Uraloğlu, 5G’nin tam kapasiteyle devreye alınmasının 2026 yılının Nisan ayında planlandığını açıkladı. Bu tarih, Türkiye’nin mobil iletişim tarihinde yeni bir sayfa açacak.
2G ve 3G kullanıcılarını neler bekliyor?
5G’nin yaygınlaşmasıyla birlikte, eski mobil ağ teknolojileri olan 2G ve 3G’nin sonu da yavaş yavaş geliyor. Bakan Uraloğlu, bu geçiş sürecinde 2G kullanıcılarının hem telefonlarını hem de SIM kartlarını değiştirmeleri gerektiğini belirtti. Çünkü mevcut cihazlar, 5G sinyallerini desteklemiyor.
Ancak bu geçiş ani olmayacak. Türkiye’de 2G ve 3G hizmetlerinin 2029 yılına kadar devam edeceği açıklandı. Böylece eski cihaz kullanan vatandaşlar, kesintisiz iletişim hizmeti almayı sürdürebilecek. Ayrıca, 5G ihalesiyle birlikte mevcut 2G ve 3G lisanslarının da otomatik olarak uzatılacağı duyuruldu. Bu, geçiş sürecinde kullanıcıların mağduriyet yaşamaması için alınmış bir önlem olarak öne çıkıyor.
5G’nin Türkiye’ye katacağı avantajlar
5G’nin en büyük avantajı, mobil internet hızını en az 10 kat artırması olarak öne çıkıyor. Ancak bunun ötesinde, 5G teknolojisi çok daha düşük gecikme süresi (latency) sunarak anlık veri iletimi gerektiren sektörlerde devrim yaratacak. Bu, özellikle otonom sürüş teknolojileri, uzaktan ameliyat sistemleri, artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları ve akıllı üretim tesisleri gibi alanlarda çığır açacak bir gelişme olacak. Ayrıca, 5G teknolojisi sayesinde Türkiye’nin dijital ekonomisinde de büyük bir ivme bekleniyor. Daha hızlı veri iletimi, hem e-ticaret hem de bulut tabanlı hizmetlerin gelişimini destekleyecek. Telekomünikasyon uzmanları, 5G’nin Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’na (GSYİH) önümüzdeki on yıl içinde 50 milyar doların üzerinde katkı sağlayabileceğini tahmin ediyor.
Henüz yorum yapılmış haber bulunmuyor