Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, yapay zekâ alanındaki projelere 50 milyon TL’ye kadar destek verecek yeni bir teşvik programını kamuoyuna sundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin dijitalleşme yolculuğunda önemli bir eşiğin daha aşıldığını duyurdu. Ulusal yapay zekâ stratejisi kapsamında geliştirilen yeni destek programı ile birlikte, yapay zekâ temelli projelere 50 milyon TL’ye kadar hibe sağlanacağı açıklandı.
Bu adım, Türkiye’nin teknolojiye dayalı kalkınma hedeflerinin bir parçası olarak değerlendirilirken, hem girişimcilere hem de araştırmacılara önemli fırsatlar sunmayı amaçlıyor.
Yeni destek programı, yapay zekâ alanında çalışan kurum ve kuruluşların geliştirdiği projelerin daha hızlı ticarileşmesini, teknolojik derinlik kazanmasını ve yerli milli çözümlerle donatılmasını hedefliyor.
Bakanlık, bu hamleyle Türkiye’nin küresel yapay zekâ ekosisteminde daha güçlü bir aktör hâline gelmesini amaçlıyor. Aynı zamanda insan kaynağı, veri politikası, altyapı ve etik ilkelere dayalı kapsamlı bir stratejinin uygulanması hedefleniyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın duyurduğu programa göre, her bir proje için maksimum 50 milyon TL’ye kadar finansal destek sağlanacak. Bu destek hem kamu kurumları hem de özel sektörde faaliyet gösteren teknoloji girişimleri tarafından kullanılabilecek.
Programda özellikle yapay zekâ tabanlı ürün ve çözümlerin yerli kaynaklarla geliştirilmesi öncelik kazanacak. Bu çerçevede ithalata dayalı teknolojik bağımlılığın azaltılması da temel hedefler arasında yer alıyor.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, şu kurum ve kuruluşların başvuru yapabileceği belirtildi:
-Teknoloji firmaları ve girişimler
-Üniversiteler ve araştırma merkezleri
-Kamu-özel iş birliği projeleri
-Teknopark ve Ar-Ge merkezleri
Ayrıca genç girişimciler ve kadın girişimciler için pozitif ayrımcılık uygulanacağı, değerlendirme süreçlerinde bu başvurulara öncelik tanınacağı belirtildi.
Yapay zekâ desteği, yalnızca fikir bazlı projeleri değil, aynı zamanda sektörel dönüşüm sağlayabilecek kapsamlı çözümleri de kapsıyor. Öncelikli destek alanları şu şekilde sıralanıyor:
-Sağlık teknolojilerinde yapay zekâ
-Akıllı üretim ve sanayi 4.0 uygulamaları
-Tarımda verimlilik artıran yapay zekâ çözümleri
-Ulaşım ve lojistik sistemlerinde optimizasyon
-Siber güvenlik ve dijital savunma
Bu alanlarda geliştirilecek projelerin, ülkenin kalkınma planlarıyla doğrudan ilişkili olması bekleniyor.
Programa başvurular resmî dijital platform üzerinden yapılacak. İlk etapta ön başvuru alınacak ve ardından uygun görülen projeler ikinci değerlendirme aşamasına geçecek.
Değerlendirmeler; teknik yeterlilik, yenilikçilik, uygulanabilirlik, ekonomik katkı ve sürdürülebilirlik kriterlerine göre bağımsız uzmanlar tarafından yapılacak.
Ayrıca projelerin gelişimi düzenli olarak izlenecek ve raporlanacak. Bakanlık, sürecin şeffaflıkla yürütüleceğini vurguluyor.
Yapay zekâ sadece bir yazılım konusu değil, aynı zamanda ekonomik büyümenin, güvenliğin ve kamu hizmetlerinin yeniden tanımlanmasını sağlayan stratejik bir alan olarak görülüyor.
Bakan Kacır’ın duyurduğu destek programı, Türkiye’nin bu alandaki kararlılığını net biçimde ortaya koyuyor. Yerli teknolojinin teşviki, dışa bağımlılığın azaltılması ve nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi gibi hedefler, bu programla birlikte daha ulaşılabilir hâle geliyor.
Özellikle girişim ekosistemi için 50 milyon TL’lik destek, riskli ancak potansiyeli yüksek projelerin önünü açabilir. Bugüne kadar finansman eksikliği nedeniyle rafa kaldırılan birçok inovatif fikir, bu destekle hayata geçebilir.
Aynı zamanda üniversiteler, araştırma kurumları ve teknoparklar da daha büyük bütçeli Ar-Ge çalışmalarına yönelebilir. Bu durum, Türkiye’nin bilimsel üretim gücünü artırmanın yanında, uluslararası iş birliklerinin de önünü açacaktır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hayata geçirdiği bu yeni yapay zekâ destek programı, hem maddi hem de vizyoner bir yatırım niteliğinde. Desteklerin doğru yönlendirilmesi hâlinde, Türkiye’nin küresel teknoloji yarışında söz sahibi olması işten bile değil.
Ancak unutulmamalı ki teknolojik atılımlar yalnızca bütçeyle değil, stratejik planlama, liyakatli kadrolar ve uzun vadeli vizyonla sürdürülebilir hâle gelir. Türkiye’nin bu fırsatı nasıl değerlendireceği, önümüzdeki yıllarda yapay zekâ alanındaki konumunu belirleyecek.
Merhaba ben Neval Özsoy. Şirkette içerik editörü olarak görev alıyorum. Yazmayı, araştırmayı ve kelimelerle oynamayı seviyorum. Teknoloji, sinema ve oyun gibi konularda içerik üretmek benim için hem keyifli hem öğretici. Öğrenmeye açık, detaylara önem veren biri olarak ekip içinde üretmekten mutluluk duyuyorum.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.
