San Francisco’daki robot dövüşleri Real Steel filmini gerçeğe dönüştürdü

Teknoloji tarihinin en sıra dışı gösterilerinden biri geçtiğimiz hafta sonu San Francisco’da gerçekleşti. “Silicon Colosseum” adı verilen bu etkinlikte insansı robotlar sekizgen bir kafes içinde karşı karşıya geldi. Sadece davetlilerin girebildiği yeraltı dövüş kulübü “Gerçek Çelik” filmindeki geleceğin dövüş sahnelerini hatırlatan bir atmosfer yarattı. İzleyiciler metal gövdelerin çarpışmasını servo motorların homurtusunu ve kalabalığın tezahüratını bir arada deneyimledi. Kimi robotlar kollarında boks eldivenler iyle sahneye çıkarken bazıları yalpalayarak rakibine yaklaşmayı bile başardı. Her biri prototip olsa da bu gösteri mühendisliğin sınırlarını ne kadar zorladığını gösterdi.

Etkinliğin yıldızları arasında K-Scale Labs tarafından geliştirilen K-Bot ve ev tipi droid Booster T1 vardı. Bu iki insansı robot seyircilerin büyük ilgisini topladı. Özellikle Booster T1’in yere düştükten sonra ayağa kalkabilmesi salonda büyük alkış aldı. Kazanan robot tıpkı profesyonel dövüşçüler gibi sekizgen kafesin ortasında “zafer pozu” verdi. Dövüşlerin bir kısmında robot köpeklerin de yer aldığı küçük gösteriler düzenlendi. Bu karşılaşmaların amacı yalnızca rekabet değil insansı robotların denge refleks ve kontrol sistemlerini test etmekti. Görüntüler kısa sürede sosyal medyada viral oldu ve “Gerçek Çelik gerçek oldu” yorumları binlerce kez paylaşıldı.

Silicon Colosseum

Etkinliğin organizatörü Verda Korzeniewski bu etkinliğin ikinci “Silicon Colosseum” olduğunu belirtti. İlk etkinlik küçük bir toplulukla denenmişti ancak bu kez yüzlerce teknoloji meraklısı SoMa bölgesindeki depoya akın etti. Giriş biletlerinin kısa sürede tükenmesi insansı robotlara duyulan ilgiyi gözler önüne serdi. Katılımcıların çoğu mühendis yazılım geliştirici veya robotik meraklısıydı. Etkinliğin amacı yalnızca bir şov sunmak değil aynı zamanda yeni robotik sistemlerin sınırlarını keşfetmekti.

K-Scale Labs CEO’su Benjamin Bolte kendi robotu K-Bot’u sanal gerçeklik başlığıyla uzaktan kontrol etti. Bu sistem sayesinde robot insan operatörünün hareketlerini anlık olarak taklit etti. Bu teknoloji gelecekte robot dövüşlerinin yalnızca otomatik sistemlerle değil insan refleksleriyle desteklenen hibrit kontrol yöntemleriyle yapılabileceğini gösteriyor. Etkinlik boyunca robotlar çeşitli denge testlerinden geçti ve mekanik dayanıklılık sınırlarında mücadele etti. Organizatörler bir sonraki turnuvayı kasım ayında planladıklarını açıkladı ancak yeni mekan henüz gizli tutuluyor.

Sporun yeni oyuncuları

Robot dövüşleri sadece eğlencelik bir gösteri olmaktan çıkıp mühendislik açısından ciddi bir araştırma alanına dönüşüyor. Çin bu yılın başında “Dünya İnsansı Robot Spor Oyunları”nı düzenlemiş ve droidleri atletizm jimnastik futbol ve görev temelli yarışmalarda yarıştırmıştı. Bu etkinlik robotların koordinasyon denge ve hız konusundaki ilerlemesini gözler önüne sermişti. Benzer bir konseptin ABD’de de hayata geçmesi küresel ölçekte yeni bir spor kültürünün filizlendiğine işaret ediyor. İnsansı robot dövüşleri hâlâ erken bir aşamada. Şu anki modeller birkaç dakika süren gösterilerle sınırlı kalıyor ve hareket kabiliyetleri insan benzerlerinden oldukça düşük. Ancak bu etkinlikler mühendislik toplulukları için canlı bir test ortamı oluşturuyor. Her yarışma algoritmaların gelişmesine ve robotların fiziksel dayanıklılığının artmasına katkı sağlıyor. Tıpkı ilk otomobil yarışlarının gelecekteki otomotiv endüstrisini hızlandırması gibi bu dövüşler de geleceğin insansı robotlarını şekillendiriyor.

Bu tablo bile robot dövüşlerinin ne kadar farklı teknolojileri bir araya getirdiğini gösteriyor. Hem uzaktan kumandalı sistemler hem de yapay zekâ destekli otonom droidler aynı arenada yer alıyor.

Bilim kurgu gerçeğe dönüştü

“Gerçek Çelik” filminde hayal edilen metal dövüşçüler artık bir sinema sahnesinden çıkıp gerçek hayatta sahneye adım atıyor. Elbette bugünün robotları henüz insan reflekslerine sahip değil ancak mühendisler hızla bu yöne ilerliyor. San Francisco’daki dövüş kulübü gelecekte robotların yalnızca üretim hatlarında değil spor arenalarında da yer alabileceğini gösteriyor. Teknoloji dünyasında bazı yenilikler sessizce başlar sonra bir kültüre dönüşür. Silicon Colosseum tam olarak bu dönüşümün ilk adımlarından biri olarak tarihe geçebilir. Gelecek yıllarda daha çevik dayanıklı ve zekâ dolu droidlerin ringe çıkması artık kaçınılmaz görünüyor. Belki de bir gün insanlar değil kendi tasarladıkları robotlar onlar adına dövüşecek. Metalin yumrukla buluştuğu bu yeni çağda “Gerçek Çelik” artık yalnızca bir film değil geleceğin habercisi.