Game of Thrones evreninin yaratıcısı George R.R. Martin’in de aralarında bulunduğu yazarların OpenAI’a karşı açtığı dava önemli bir aşamaya geçti. ABD Bölge Yargıcı Sidney Stein, OpenAI’ın davayı düşürme talebini reddederek yargılamanın devam etmesine karar verdi. Bu gelişme yapay zekanın telif haklarıyla ilişkili geleceği açısından büyük bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Yargıç, ChatGPT’nin ürettiği metinlerin orijinal eserlere “büyük ölçüde benzer” olduğu yönündeki iddiaların jüri tarafından incelenmesinin gerekli olduğunu belirtti. Bu durum yalnızca OpenAI’ı değil tüm yapay zeka geliştiricilerini yakından ilgilendiriyor çünkü kararın sonucu üretken yapay zekaların nasıl eğitileceğini doğrudan etkileyebilir.
ChatGPT’nin “A Tide of Shadows” örneği davanın seyrini değiştirdi
Dava dosyasındaki en dikkat çekici unsur ChatGPT’ye verilen bir komut oldu. Martin’in avukatları, ChatGPT’den “A Clash of Kings’in devamı olan ancak A Storm of Swords’tan farklı bir hikaye anlatan” bir taslak oluşturmasını istedi. ChatGPT bu komutun ardından “A Tide of Shadows” adlı alternatif bir devam hikayesi üretti. Ortaya çıkan hikayede Westeros evrenine özgü karakter tipleri, ejderha mitolojisi ve Martin’in üslubunu andıran anlatım biçimleri bulunuyordu. Yargıç Stein bu örneği inceleyerek metnin orijinal eserin tonuna ve hissine büyük ölçüde benzediğini ifade etti. Bu nedenle yapay zekanın çıktılarının doğrudan telifli bir eserden türemiş olabileceği yönündeki iddiaların araştırılmasına karar verdi.
Yazarlar Birliği davaya tam destek veriyor
Davayı destekleyen kuruluşlardan biri de Amerika merkezli Authors Guild (Yazarlar Birliği) oldu. Birlik daha önce de yapay zeka şirketlerinin izinsiz kitap taramalarıyla ilgili birçok uyarıda bulunmuştu. Davada yalnızca George R.R. Martin değil aynı zamanda John Grisham ve Sarah Silverman gibi tanınmış isimler de yer alıyor. Yazarlar OpenAI’ın ve ana yatırımcısı Microsoft’un kendi kitaplarını ve diğer telifli içerikleri izinsiz biçimde ChatGPT modellerini eğitmek için kullandığını öne sürüyor. Bu iddia doğru çıkarsa yapay zeka şirketlerinin “adil kullanım” savunması büyük darbe alabilir. Ayrıca bu dava dijital içeriklerin nasıl korunacağına dair yeni yasal düzenlemelerin de önünü açabilir.
Kararın yaratacağı küresel etkiler
Uzmanlara göre bu dava yalnızca Amerika’daki hukuk sistemini değil dünya genelindeki yapay zeka politikalarını da etkileyecek. Çünkü ChatGPT gibi üretken modellerin eğitimi büyük ölçüde kamuya açık ya da yarı açık metin veri tabanlarına dayanıyor. Eğer mahkeme bu verilerin kullanımını telif hakkı ihlali olarak kabul ederse sektördeki bütün şirketlerin veri setlerini yeniden gözden geçirmesi gerekecek. Bu da milyarlarca dolarlık bir yeniden yapılanma anlamına geliyor. Öte yandan bazı uzmanlar bu kararın yaratıcı sektörlerle teknoloji şirketleri arasında yeni lisans anlaşmalarının önünü açabileceğini savunuyor.
Yapay zeka ve telif hukuku yeni bir döneme giriyor
George R.R. Martin davası yalnızca bir yazarın hakkını aradığı bir süreç değil aynı zamanda yapay zekanın sınırlarının nerede başlayıp nerede biteceğini belirleyecek bir mihenk taşı haline geldi. Bu dava sonunda mahkeme telifli eserlerin yapay zeka eğitiminde nasıl kullanılabileceğine dair yeni bir çerçeve çizebilir. Eğer OpenAI suçlu bulunursa diğer yapay zeka şirketleri de benzer davalarla karşılaşabilir. Ancak tersine bir karar çıkarsa bu durum yapay zekaların geniş çapta metin taramalarını meşrulaştırabilir. Hangi sonucun çıkacağı henüz belirsiz olsa da bu dava yapay zeka çağında fikri mülkiyet hukukunun yeniden şekillenmesine neden olacak gibi görünüyor.
Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yap!
