__temp__ __location__

Dying Light The Beast oynanış videosu heyecanı artırdı

Hayatta kalma temalı açık dünya zombi oyunlarının öncülerinden olan Dying Light, yeni oyunu Dying Light: The Beast ile türün sınırlarını yeniden çiziyor. Techland tarafından..

Dying Light The Beast oynanış videosu heyecanı artırdı

Hayatta kalma temalı açık dünya zombi oyunlarının öncülerinden olan Dying Light, yeni oyunu Dying Light: The Beast ile türün sınırlarını yeniden çiziyor. Techland tarafından geliştirilen ve 22 Ağustos 2025’te PC, PlayStation 5 ve Xbox Series S|X platformlarında çıkacak olan bu yeni yapım, geçtiğimiz günlerde yayınlanan 30 dakikalık oynanış videosu ile büyük ses getirdi.

450b9125-9736-438f-a6ba-8038d982911a.webp

Gösterilen içerikler, oyunun yalnızca bir devam yapımı değil, aynı zamanda serinin en iddialı halkası olacağını ortaya koyuyor. Yeni düşman türleri, geliştirilmiş oynanış mekanikleri, dinamik dünya yapısı ve hikâyeye geri dönen tanıdık bir yüz: Kyle Crane. Bu yazı, Dying Light: The Beast’in sunduğu yenilikleri ve potansiyelini detaylı şekilde inceliyor.

Kyle crane tekrar sahnede

Dying Light serisinin ilk oyunundan tanıdığımız Kyle Crane, bu yapımda yeniden ana karakter olarak karşımıza çıkıyor. Hikâye, Crane’in şehrin güneyindeki eski bir kimya fabrikasında yaşanan karanlık olayları araştırmasıyla başlıyor. Bu tesis, Baron’un adamları olarak bilinen bir grup tarafından ele geçirilmiş ve burada insanlık dışı deneyler yürütülüyor.

Bu deneylerin sonucunda ortaya çıkan Chimera adı verilen mutasyonlar, oyunun ana tehdidi konumunda. Bu yaratıklar, klasik zombilerden çok daha tehlikeli ve taktiksel mücadele gerektiriyor.

Hayatta kalma daha akıllı oynanışla geliyor

Dying Light: The Beast, doğrudan çatışma yerine akıllı hayatta kalma stratejileri geliştirmeye odaklanıyor. Özellikle geniş zombi grupları karşısında oyuncunun dikkat dağıtıcı objeler kullanması, doğrudan saldırmaktan daha etkili olabiliyor.

Biters adı verilen klasik zombi türleri yavaş ama kalabalık olduklarında ölümcül hale geliyor. Bununla birlikte, Virals adı verilen daha hızlı ve zekâlarını hâlâ koruyan zombi türleri, oynanışa bambaşka bir boyut katıyor. Bu düşmanlar, hızlı tepkiler kadar doğru zamanlama ve çevresel farkındalık gerektiriyor.

Gece gündüz döngüsü korkuyu katlıyor

Serinin ilk oyunundan hatırlanan gece-gündüz döngüsü, The Beast’te daha da geliştiriliyor. Gün batımıyla birlikte çevre hem daha tehlikeli hale geliyor hem de atmosfer çok daha baskın bir korku hissi yaratıyor.

Gece çöktüğünde düşmanlar daha agresif, hızlı ve ölümcül hale geliyor. Bu nedenle görev zamanlaması, keşif kararları ve oyuncunun hazırlığı büyük önem kazanıyor.

Çevre keşfi ve yağma sistemi yenilendi

Oyundaki terk edilmiş yapılar, hem tehlikeli hem de oldukça ödüllendirici. Silah yapımında kullanılan nadir materyaller, cephane ve sağlık eşyaları gibi kaynaklar bu alanlarda bulunabiliyor. Ancak her köşe başında bir tuzak ya da düşman olabileceği için oyuncuların sürekli tetikte olması gerekiyor.

Yeni tanıtılan Survivor Sense adlı yetenek, düşmanların konumlarını ve türlerini önceden tespit etmeye yarıyor. Bu da oyuncunun daha stratejik hareket etmesini sağlıyor.

Dinamik hava sistemi ve biyom çeşitliliği

Techland, bu yeni oyununda sadece oynanış değil, dünya tasarımı konusunda da büyük adımlar atmış. Oyuna eklenen dinamik hava durumu sistemi, sadece görsellik değil aynı zamanda oynanış üzerinde de etkili oluyor.

Yağmur, sis, fırtına gibi hava koşulları, düşmanların davranışlarını ve oyuncunun hareket kabiliyetini etkileyebiliyor. Ayrıca oyun dünyası, farklı biyomlara bölünmüş durumda. Castor Woods adı verilen bölge; bataklıklar, milli parklar ve sanayi alanları gibi birçok farklı çevre türüne ev sahipliği yapıyor. Her bir alanın kendine özgü zorlukları bulunuyor.

ea023fd2-053e-4453-acc0-290617483c64.webp

Araçlar ve yakıt yönetimi

Dying Light: The Beast, seriye yeni bir özellik daha katıyor: araç kullanımı. Oyuncular, görevler sırasında terk edilmiş araçları çalıştırarak düşmanlardan kaçmak ya da onları ezmek için kullanabiliyor.

Ancak araçlar sınırsız değil. Hem hasar alabiliyorlar hem de sınırlı yakıta sahipler. Bu da oyuna yeni bir kaynak yönetimi katmanı ekliyor. Oyuncuların sadece silah ve sağlık eşyası değil, aynı zamanda yakıt da toplaması gerekecek.

Beast mode ile süper güçler geliyor

Oynanış videosunun en dikkat çeken anlarından biri, Kyle Crane’in Beast Mode adlı özel gücünü kullanmasıydı. Yıllar süren deneyler sonucu Crane’in vücudu değişmiş ve artık geçici olarak süper insan yeteneklerine sahip olabiliyor.

Beast Meter adlı gösterge dolduğunda aktif hale gelen bu güç, özellikle Chimera gibi devasa yaratıklarla olan savaşlarda büyük avantaj sağlıyor. Ancak sınırlı süreli olduğu için oyuncuların doğru anı beklemesi gerekiyor.

Çıkış tarihi ve platformlar

Dying Light: The Beast, 22 Ağustos 2025’te PC, PlayStation 5 ve Xbox Series S|X platformlarında çıkacak. Oyunun sahip olduğu teknik altyapı, atmosfer, oynanış mekanikleri ve karakter gelişimi göz önünde bulundurulduğunda, yılın en iddialı yapımlarından biri olmaya aday.

Techland, oyunculara sadece bir zombi oyunu değil, taktiksel derinliği olan, çevresel farkındalık ve karar alma mekaniklerine dayalı bir hayatta kalma deneyimi sunmayı hedefliyor.

Zombi korkusu yeniden tanımlanıyor

Dying Light: The Beast, sadece bir devam oyunu değil; aynı zamanda zombi temalı hayatta kalma türünde yeni bir standart oluşturmayı hedefleyen güçlü bir yapım. Gerek atmosferi, gerekse oynanış çeşitliliği ile seriye yepyeni bir soluk getirecek gibi görünüyor.

affe1134-e917-4a59-ae98-1dc864c6fe25.webp

30 dakikalık oynanış videosu, bu beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Eğer gösterilenler nihai sürümde başarıyla uygulanırsa, Dying Light: The Beast uzun süre konuşulacak bir yapım haline gelebilir.

Paylaş:
Neval ÖZSOY
Neval ÖZSOY

Merhaba ben Neval Özsoy. Şirkette içerik editörü olarak görev alıyorum. Yazmayı, araştırmayı ve kelimelerle oynamayı seviyorum. Teknoloji, sinema ve oyun gibi konularda içerik üretmek benim için hem keyifli hem öğretici. Öğrenmeye açık, detaylara önem veren biri olarak ekip içinde üretmekten mutluluk duyuyorum.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.