Hüseyin Barış İNAG
1998 yılından beri teknoloji ile ilgili tecrübemi yeni platformumuza aktarmak için kurduğumuz BeeTekno platformu yazarıyım.
Apple, yıllık geliştirici konferansında ios 26 işletim sistemini tanıttı. Yeni sistem, son 10 yılın en büyük tasarım değişimini getiriyor.
Apple, bu yılki etkinliğinde iOS’in yeni sürümünü duyururken yalnızca güncelleme değil, yepyeni bir görsel anlayışın da temellerini attı. iOS 18'in halefi olan iOS 26, numaralandırma sisteminde de değişikliğe gidiyor. Şirket, artık sürüm numaralarını yayınlandıkları yıl ile eşleştiriyor. Yani 2025 yılında çıkan sistem, "iOS 19" yerine "iOS 26" adını aldı. Bu değişiklik, yazılım versiyonlarının otomobillerdeki yıllık modeller gibi anlaşılmasını kolaylaştırıyor.
Yeni iOS yalnızca telefonlara değil, Apple ekosisteminin tamamına yayılan bir dönüşümün parçası. iPadOS 26, macOS Tahoe 26, watchOS 26 ve tvOS 26 da aynı tasarım diliyle birlikte tanıtıldı. Böylece kullanıcı deneyimi cihazlar arası tutarlı ve daha akıcı hale getiriliyor.
Güncellemenin merkezinde "Liquid Glass" yani "Likit Cam" olarak adlandırılan yeni bir kullanıcı arayüzü konsepti yer alıyor. Bu yeni yaklaşım, camın optik derinliğini ve yansıma özelliklerini dijital tasarımla birleştiriyor. Apple’a göre bu tasarım, kullanıcıya doğal ve akışkan bir his vererek etkileşimi daha sezgisel hale getiriyor.
Likit Cam arayüzü, kullanıcının ortamına, ışık seviyesine ve hareketine gerçek zamanlı olarak tepki veriyor. Bu sayede arayüz öğeleri statik değil, canlı ve değişken bir yapı sunuyor. Kullanıcı hareket ettikçe butonlar, pencereler ve sekmeler çevreye uyum sağlıyor, ekranlarda üç boyutlu bir derinlik algısı yaratılıyor.
Likit Cam tasarımı yalnızca bir görsel efekt değil; tüm sistemi baştan aşağı etkileyen kapsamlı bir değişiklik. Uygulama ikonlarından ayar panellerine, kontrol merkezinden Safari sekmelerine kadar her detay bu yeni stil ile yeniden şekillendirildi. Örneğin Safari’de sekmeler artık sayfanın üzerinde “yüzen” bir şekilde konumlanıyor ve arka planla görsel bir derinlik oluşturuyor.
Yeni tasarım, açık ve koyu modlara otomatik uyum sağlayarak cihazların kişiselleştirme seçeneklerini artırıyor. Renk paletleri içerik ve ortama göre otomatik olarak ayarlanıyor. Bu da iOS’in daha doğal ve kullanıcı odaklı görünmesini sağlıyor. Kontrol merkezindeki paneller, dinamik olarak yeniden şekilleniyor; kaydırma hareketi yapıldığında alanı optimize ediyor.
iOS 26 ile birlikte Apple, ilk kez tüm yazılım platformlarında ortak bir tasarım dilini benimsedi. Artık iPhone, iPad, Mac, Apple Watch ve Apple TV aynı tasarım temellerini paylaşıyor. Bu ortaklık, her platformun kendi dinamiklerini korurken, genel deneyimi daha tutarlı hale getiriyor.
Özellikle Apple Silicon işlemcileri ve grafik teknolojileri sayesinde bu yeni görsel yapı performanstan ödün vermeden sunulabiliyor. Apple tasarım başkan yardımcısı Alan Dye, bu değişikliği şirket tarihindeki “en büyük görsel yenilik” olarak tanımlıyor. Ona göre Likit Cam gelecekteki kullanıcı arayüzlerinin temelini oluşturacak.
Apple, yalnızca sistem arayüzünü değil, kendi geliştirdiği uygulamaları da yeni tasarıma göre güncelledi. Kamera, Fotoğraflar, Safari, Müzik, FaceTime, Podcastler, Haberler ve daha pek çok uygulama, daha sade ve modern bir arayüze kavuştu. Örneğin Kamera uygulaması artık çok daha minimalist ve kullanıcı dostu bir yapıya sahip.
Telefon uygulamasına ise otomatik cevaplama ve hatta arama bekletme özelliği eklendi. Kullanıcı müsait değilse, sistem çağrıyı yanıtlayabiliyor ya da arama hattını tutabiliyor. Bu özellikle yoğun profesyonel kullanıcılar için büyük kolaylık sunuyor.
Mesajlar uygulaması da önemli yenilikler aldı. Artık kullanıcılar sohbet arka planlarını özelleştirebiliyor. Bu arka planlar arasında Apple’ın sunduğu hazır temalar dışında kendi fotoğraflarınızı veya Image Playground üzerinden oluşturulan görselleri kullanmak mümkün.
Buna ek olarak, yapay zekâ destekli yeni bir özellikle, sistem sohbet bağlamından yola çıkarak otomatik anket önerileri sunabiliyor. Grup sohbetlerinde artık tüm katılımcıların yazıyor olup olmadığını gösteren metin göstergeleri var. Bu sayede iletişim daha şeffaf ve akıcı hale geliyor.
Apple, Genmoji adı verilen bir özellikle kullanıcıların kendi emojilerini oluşturmasına olanak tanıyor. İki farklı emojiyi birleştirerek yepyeni görseller yaratılabiliyor. Ayrıca Image Playground’a entegre edilen ChatGPT sayesinde, metne dayalı görsel üretimi artık daha güçlü.
Bu özellikler sayesinde kullanıcılar sohbetlerini daha kişisel ve yaratıcı hale getirebiliyor. Görsel iletişimde esneklik artarken, yapay zekânın sunduğu kolaylıklar da öne çıkıyor.
En dikkat çeken yeniliklerden biri Live Translation özelliği oldu. Bu sistem sayesinde kullanıcılar yazılı mesajları, telefon görüşmelerini veya FaceTime video aramalarını gerçek zamanlı olarak çevirebiliyor. Üstelik bu çeviriler cihaz üzerinde çalışıyor. Yani veriler Apple Intelligence’ın yerel modelleri sayesinde işleniyor, buluta gönderilmiyor. Bu da veri gizliliğini maksimum düzeyde koruyor.
Apple, geliştiriciler için bu çeviri teknolojisine ait API’yi de erişime açıyor. Böylece üçüncü parti uygulamalar da bu altyapıyı kullanabilecek.
iOS 26, modern ekranların yuvarlatılmış köşelerine daha iyi uyum sağlayan bir arayüz yapısıyla geliyor. Araç çubukları, sekmeler ve gezinme panelleri artık ekran tasarımına daha organik biçimde yerleşiyor. Kullanıcının yaptığı hareketlere göre dinamik olarak şekil değiştiriyorlar.
Örneğin bir sayfayı kaydırırken sekmeler küçülüyor, içerik için daha fazla alan sağlıyor ama aynı anda erişilebilirliğini de koruyor. Bu tür detaylar, kullanım sırasında hem estetik hem işlevsel avantaj sağlıyor.
Sadece iPhone değil, iPad ve Mac kullanıcıları da Likit Cam tasarımından faydalanıyor. Özellikle kenar panellerde ve menülerde kullanılan yarı saydamlık, arka planla etkileşim kurarak derinlik etkisi yaratıyor. Masaüstü duvar kâğıtlarına uyum sağlayan bu yapılar, uygulama pencerelerini sanki ekranın içinde süzülüyormuş gibi hissettiriyor.
Kilit ekranında ise saat artık fotoğrafın odak nesnesinin arkasına yerleştirilebiliyor. Bu sayede hem işlevsellik korunuyor hem de görsel bütünlük sağlanıyor.
Apple, SwiftUI, UIKit ve AppKit gibi geliştirme çerçevelerini de güncelledi. Likit Cam ile uyumlu yeni kontrol bileşenleri ve animasyonlar geliştiricilere sunuldu. Bu sayede üçüncü parti uygulamalar da iOS 26'nın yeni stiline kolayca uyarlanabilecek.
Kapsamlı API’ler sayesinde arayüz öğeleri üzerinde daha fazla kontrol sağlanabiliyor. Bu da kullanıcıya daha estetik ve sezgisel uygulama deneyimleri sunulmasına olanak tanıyor.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.