Açık kaynak dünyasında Intel radikal bir adım atıyor!

Teknoloji devlerinden Intel yıllardır sürdürdüğü açık kaynak desteği politikasında köklü bir değişime gidiyor. Şirketin Veri Merkezi Grubu Başkan Yardımcısı Kevork Kechichian artık Intel’in açık kaynak projelere katkı sunarken rakiplerine avantaj sağlamayacağını odak noktasının tamamen “Intel için fayda” olacağını açıkladı. Bu firmanın onlarca yıldır süregelen açık kaynak topluluklarıyla iş birliği anlayışında dramatik bir dönüşüm anlamına geliyor. Phoronix tarafından bildirilen bu açıklama toplulukta büyük yankı uyandırdı. Çünkü Intel x86 mimarisinin gelişiminde açık kaynak katkılarıyla tanınan en önemli oyunculardan biriydi.

Strateji değişikliğinin anlamı

Kechichian’ın açıklamaları Intel’in bundan sonra geliştirdiği yazılım optimizasyonlarının yalnızca kendi donanımlarında en yüksek verimi sunacak şekilde tasarlanacağına işaret ediyor. Bu açık kaynak projelere yapılan katkıların artık “herkes için değil Intel için” olacak biçimde şekilleneceği anlamına geliyor. Bu hamle Intel’in rakiplerinin aynı yazılım avantajlarından yararlanmasını önlemeyi hedefliyor. Ancak aynı zamanda “vendor lock-in” yani tedarikçi bağımlılığı riskini gündeme taşıyor. NVIDIA’nın CUDA platformu ile yaptığı gibi Intel de kendi donanımlarına özel bir yazılım ekosistemi oluşturabilir. Bu da geliştiricilerin Intel dışındaki donanımlarla tam uyumlu çözümler üretmesini zorlaştırabilir.

Açık kaynak dünyasında deprem etkisi

Intel’in bu kararı açık kaynak topluluğunda ciddi bir şaşkınlık yarattı. Zira şirket uzun yıllar boyunca Linux çekirdeği Mesa sürücüleri Clear Linux işletim sistemi ve açık kaynak derleyici optimizasyonları gibi projelere önemli katkılarda bulunmuştu. Özellikle işlemci performansını artırmak için yapılan bu yatırımlar hem Intel hem de genel ekosistem için büyük kazanımlar sağlamıştı. Şimdi ise bu açık yaklaşım yerini daha korumacı bir stratejiye bırakıyor. Birçok geliştirici bu değişimin uzun vadede açık kaynak inovasyonunu yavaşlatabileceğinden endişe ediyor.

Aslında bu yön değişiminin ipuçları son aylarda görülmeye başlamıştı. Intel maliyetleri gerekçe göstererek bazı Linux çekirdek mühendislerini işten çıkarmış popüler “coretemp” CPU sıcaklık sürücüsünün geliştirilmesini durdurmuş ve Clear Linux projesine olan desteğini sonlandırmıştı. Ayrıca daha önce açık kaynak lisansıyla sunulan Hyperscan yazılımı artık özel lisansa tabi hale getirildi. Bu adımlar firmanın açık kaynak stratejisini adım adım daralttığını ve kapalı yapıya geçtiğini gösteriyordu.

Rekabet avantajı mı geriye dönüş mü

Intel’in yeni politikası kısa vadede şirkete performans avantajı kazandırabilir. Çünkü donanıma özel optimizasyonlar ürünlerinin rakip çözümlere kıyasla daha iyi çalışmasını sağlayabilir. Ancak bu yaklaşım açık kaynak felsefesiyle taban tabana zıt. Açık kaynak dünyasında paylaşım yenilik ve iş birliği esastır. Intel’in yeni stratejisi bu değerlerle çelişiyor. Uzmanlara göre bu karar şirketin uzun yıllardır açık kaynak camiasında kazandığı itibarı zedeleyebilir.

Intel’in geçmişteki CEO’su Pat Gelsinger açık kaynak inovasyonunun güçlü bir savunucusuydu. Ancak şimdi şirketin daha “korumacı” bir yola girmesi teknoloji dünyasında yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlanıyor. NVIDIA Apple ve Qualcomm gibi şirketlerin kendi özel yazılım ekosistemleriyle oluşturduğu rekabet ortamında Intel artık benzer bir çizgiye geçiyor. Bu karar yazılım ve donanım dünyasındaki güç dengesini kalıcı biçimde değiştirebilir. Görünen o ki açık kaynak topluluğu için “herkesin katkıda bulunduğu” dönem Intel cephesinde yavaş yavaş kapanıyor.